EkonomiKöşe YazılarıManşet

Sisyphos’un laneti

19 Mart’ta Ekonomi Yönetimi ya hazırlıksızdı ya da büyük bir tepki beklemiyordu. Sonrasında, durumun toparlanması için atılan adımların tamamı doğruydu. Ama, yine de, ancak kur atağı olduktan sonra, gerekli adımları atmalarını da şöyle yorumluyorum: Kibir…

Zeus, Asapos’un kızı Aigina’yı kaçırır. Sisyphos da, kalesindeki pınarın akmasını sağlaması karşılığında Zeus’un bu sırrını Asapos’a söyler. Zeus, bunun karşılığında Sisyphos’a büyük bir kayayı yüksek bir tepenin doruğuna taşıma cezası verir. Sisyphos, her tepeye ulaştığında kayayı elinden kaçırıp, aşağıdan yukarı tekrar yuvarlamak zorunda kalır.

Sisyphos’un kayası aşağı yuvarlanırken, kazanımları da teker teker yok ederek yoluna devam eder.

19 Mart sabahı Sisyphos’un, tepeyi tırmanırken kayayı tekrar elinden kaçırdığı gündür.

19 Mart’ta Merkez Bankası, 11,2 Milyar Dolar, 20’sinde 3 Milyar Dolar, 21’inde 12,4 Milyar Dolar ve 24’ünde 1,2 Milyar Dolar satış yapmak zorunda kaldı. 25 ve 26’sında ise 500’er Milyon Dolar alım geçti.

Nette Merkez Bankası, döviz pozisyonunda 26,8 Milyar Dolar erimiş oldu.

İşte bu bahse konu günlerde spot döviz işlem hacimleri tarihi zirvelere yerleşti.

19-20-21 Mart tarihlerinde sırasıyla 34,17 ve 32 Milyar Dolar’lık hacimler oluştu.

Peki, 3 Günlük toplam satış 26,6 Milyar Dolar, tek satıcı Merkez Bankası iken, nasıl olur da işlem hacmi 83 Milyar Dolar gerçekleşir?

Aslında, o %12 kur atağı gerçekleşen yarım saatin açıklaması da burada.

Uzun zamandır, Merkez Bankası’nın defalarca, neden bu kadar hızlı rezerv biriktirdiğini sordum durdum.

26,6 MİLYAR DOLARLIK SATIŞA RAĞMEN HACİM 82 MİLYAR DOLAR OLDU

Mutlaka, riskli zamanlar için biriktiriliyordu. Fakat, benim kafamda, her zaman erken seçim ve dolayısıyla yine düşük faiz politikasına hazırlık olarak duruyordu. Bu yüzden de rezervin harcanmasına daha zaman vardı.

Fakat, ne yazık ki, rezervler seçimleri bekleyemedi.

Dedim ya, tek satıcı Merkez, 26.6 Milyar Dolar satışa rağmen hacim 83 Milyar Dolar. Bu mümkün değil – mi?

Merkez Bankası’nın döviz satışlarını uzun zamandır doğrudan değil de kamu bankaları aracılığı ile yaptığını biliyoruz.

Bankaların günlük döviz satış limiti var. Kamu bankaları ilk birkaç saatte Merkez müdahaleleri ile piyasaya satış limitlerini doldurdu.

 Merkez Bankası, satışlara nasıl devam edecek? Özel bankalarla…

Dolayısıyla Merkez, kamuya, kamu özele, şeklinde bir satış zinciri oluştu. O zincir oluşana veya onay alınana kadar ise 30 dakika geçti.

Zincir oluştuktan sonra müdahale tekrar başladı ve kur 38’e kadar geriletildi. Bu zincirde doğal olarak fiktif hacim de oluşmuş oldu. Daha önce kamu – piyasa şeklinde ilerlenirken, bu sefer kamu – özel – piyasa şeklinde ilerlenildi. Dolayısıyla da 2 işlem hacmi aslında 1 anlamı taşır hale geldi.

19 MART’TA EKONOMİ YÖNETİMİ YA HAZIRLIKSIZDI YA DA BÜYÜK BİR TEPKİ BEKLEMİYORDU

Bu noktada 2 seçenek çıkıyor karşımıza;

  • Ekonomi yönetimi bu olacakları bilmiyordu ve hazırlıksızdı.
  • Bu olacakları biliyordu ama böylesine bir tepki beklemiyordu ve hazırlıksızdı.

Bana göre her iki seçenek de yeterince olumsuz.

Nedeni ise, bu olanlar hakkındaki bilgiden bağımsız, sürekli politik risk yaşanan bir ortamda, her türlü atağa, her zaman hazırlıklı olunmalı. Hazırlıklı olunmamasının sonucu, tüm algının bozulması ve TL’ye daha yeni yeni güvenmeye başlayan yerli ve yabancı yatırımcının, Merkez’in varlığına rağmen kur atağı olabildiğine şahit olması oldu.

Sonrasında, durumun toparlanması için atılan adımların tamamı doğruydu.

Ama yine de, ancak kur atağı olduktan sonra, aslında öncesinde de ihtiyaç olan gerekli adımları atmalarını da şöyle yorumluyorum.

Kibir…

Ama, kaya şimdi tekrar aşağı yuvarlanıyor.

Sisyphos tekrar iş başına…

Diğer Haberler

Başa dön tuşu
Search